28.04.2019 12:14

Yakın Dönemde Olumlu Ayrışanlar

OCAK ayı sonu itibariyle açıklanmaya başlayan payları Borsa îstanbulda işlem gören şirketlerin 2018 dördüncü çeyrek, dolayısıyla da 2018 yılı 12 aylık finansal sonuçları gelmeye devam ediyor. Son açıklama tarihi konsolide olmayan sonuçlar için 1 Mart, konsolide sonuçlar içinse 11 Mart. Önceki hafta olduğu gibi açıklanan finansal sonuçlara ilişkin özel paylaşımlar yapmaya bu hafta da devam ediyoruz.

\15 Şubat Cuma sabahı itibariyle payları BTST-lOO’de işlem gören şirketlerden yedisi banka olmak üzere 26’sının finansal sonuçlan açıklanmış durumda. Henüz açıklanan sonuç sayısının görece azlığı ve finansal sonuçların tamamının açıklanmasına yaklaşık bir aylık süre bulunması nedeniyle toplam rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapmak için henüz erken. Ancak şu ana kadar açıklanan rakamların çoğunlukla beklentilerle uyumlu ve/veya beklentilerden daha olumlu gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Aşağıdaki tabloda şu ana kadar açıklanan BIST-100 şirketlerinin FAVÖK ve Net Kâr rakamları incelenebilir.

Hâlihazırda açıklanan finansal sonuçlar tarafında genel olarak beklentilere kıyasla olumsuz bir tablo oluşmamış olsa da BIST-100 endeksinin şubat ayma görece zayıf bir başlangıç yaptığını görmekteyiz. Dış ve iç dinamiklerdeki gelişmeler ile ocak ayında gözlenen hızlı yükseliş performansının ardından gözlenen kâr satış eğiliminin bu durumun ana tetikleyicileri olduğu söylenebilir.

Dış dinamikler tarafında özellikle ticaret savaşı konusunda devam eden belirsizlik ve bir olumlu bir olumsuz basına yansıyan gelişmeler etkili olurken iç dinamikler tarafında yaklaşan yerel seçimler kaynaklı potansiyel belirsizlik ve ekonomik büyümeye (dolayısıyla da şirket kârlılıklarının sürdürülebilirliğine) yönelik öncü göstergelerden gelen olumsuz sinyaller not edilebilir. Önceki haftaki yazımızda da bu durumlara dikkat çekip, şubat ayının genelinde piyasa tarafında kararsızlık eğiliminin ağır basabileceğine değinmiştik. Bu görüşümüzü korumaya devam ediyoruz.

KREDİ NOTU DEĞERLENDİRMELERİ BEKLENİYOR

Devam eden genel kararsızlık eğilimine ek olarak, 12 aylık finansal sonuçların açıklanmaya devam ediyor olması da piyasanın genelinden ziyade hisse bazlı hareketlerin öne çıkmasına neden olmakta. Ancak, bu yazının hazırlandığı 15 Şubat Cuma günü piyasalar kapandıktan sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’den gelmesi beklenen kredi notu güncellemesinden gelecek olası mesajlar ve/veya ülke kredi notu/görünümüne ilişkin aksiyonlar, yeni hafta piyasaların açılışında olumlu ya da olumsuz ekstra bir hareket görülmesine neden olabilir. Türkiye’nin kredi notu, S&P, Moody’s ve Fitch’in yaptığı derecelendirme sonucunda hâlihazırda yatırım yapılabilir seviyenin sırasıyla 4, 3 ve 2 kademe altında. S&P’nin en düşük derecelendirmeyi yapan kurum olmasına ek olarak; son olarak Ağustos 2018’de yaptıkları son not indiriminin gerekçelerinin kısmen ortadan kalkmış olması, belki kredi notunda olmasa da en azından “Durağan” olan not görünümünün “Pozitif’e yükseltilmesini sağlayabilir.

Hatırlatacak olursak; ağustosta yapılan not indiriminin başlıca gerekçeleri TL’de gözlenen yüksek oynaklık, cari denge ve enflasyonda gözlenen yükseliş eğilimi olarak işaret edilmiş; kredibilitesi yüksek bir ekonomi programı ile cari açığı dengelendiğinin ve enflasyonu kontrol altına alındığının görülmesi durumunda kredi notunun yükseltilebileceği, bankacılık sektörüne yönelik sistemik bir risk olasılığının artmasının ise kredi notunun düşürülebileceği işaret edilmişti. Yukarıda da değindiğimiz gibi yapılan not indiriminin gerekçeleri önemli ölçüde ortadan kalktığı gibi not artırımı için işaret edilen gerekçelerinde önemli ölçüde gerçekleştiği görülmekte. Dolayısıyla, her ne kadar konsensüs beklentilere göre bir değişiklik bir beklenmese de olası olumlu bir not görünümü güncellemesi de çok büyük sürpriz olmayacaktır diyebiliriz. Herhangi olumlu bir aksiyonun görülmesi TL varlıklara olumlu etki edecektir; ancak kredi notumuz çok yüksek ihtimalle yatırım yapılabilir seviyenin altında kalmaya devam edeceği için bu etkinin gücü ve süresi görece düşük kalabilir.

BÜYÜK ÖLÇEKLİ HİSSELER

İşaret ettiğimiz belirsizlikler ve piyasadaki kararsızlık ile değer yatırım stratejilerine yönelmek için daha fazla 12 aylık finansal sonucun görülmesinin sağlıklı olacağını düşünmemiz nedeniyle bu hafta da geçen hafta paylaştığımız hisse tablosunu güncelleyerek devam edeceğiz. Geçen haftaki tabloda hem endeksin olumlu performans gösterdiği ocak ayında hem de endekste düzeltmenin görüldüğü şubat ayının ilk haftasında endekse göre olumlu performans gösteren hisselere odaklanmıştık. Bu hafta ise, ocak ayında endekse göre olumlu ayrışanlara ek olarak, hem şubat ayının ilk 15 gününün genelinde hem de son bir hafta özelinde endekse göre olumlu ayrışan hisselere odaklanıyoruz. Dolayısıyla, tabloda yer alan hisselerin bir kısmı geçen haftaya göre değişim göstermiş olsa da bir bölümünün aynı hisselerden oluştuğu görülecek.

Aşağıdaki tabloda daraltılmış bir liste olarak sunduğumuz hisseleri belirlerken BIST-lOO’e göre olumlu performansa ek olarak ve piyasa değeri açısından büyük ölçekli hisselerden olmasına da dikkat ettik. Ayrıca, bu hisselerin mevcut fiyat seviyeleri, borçlulukları ve BIST-100 endeksinin seyrine olan duyarlılıkları hakkında ön fikir vermesi açısından da bazı çarpan ve oranlara yer verdik. Şirketlerin büyük ölçekli olması ve endeksin yükseldiği/yatay kaldığı iki ayrı süreçte endekse göre daha güçlü bir performans sergilemiş olmaları nedeniyle; kısa-orta vadede izlenebilecek defansif bir stratejiye yönelik olarak referans olabileceğini varsayımından hareket ettik. Tabloda yer alan hisselere yönelik olası bir yatırım kararı almadan önce, katlanılabilecek azami zarar göz önünde bulundurularak, mutlaka bir zarar kes (stop loss) seviyesi belirlenmesi ve buna riayet edilmesinin sağlıklı olacağını da hatırlatalım.

İlerleyen haftalarda açıklanan 12 aylık finansal sonuçların sayısının artacak olmasıyla birlikte 2018 yılı finansal sonuçları üzerinden, yeniden daha farklı stratejilere yönelmeye başlayacağız.

—————

Geri