07.11.2021 19:55

Pandemi, bankacılık sektöründe de yeni normaller yaratmaya başladı

YAKLAŞIK iki yıldır dünyayı etkisi altına alan pandemi, bankacılık sektöründe de yeni normaller yaratmaya başladı. Pandeminin başladığı ilk gün tüm çalışanlarına notebook vererek evden çalışma imkanı yaratan Garanti BBVA, önümüzdeki günlerde hibrit çalışmayı kalıcı hale getirmeye hazırlanıyor. Şayet pandemi izin verirse 1 Eylül’den itibaren hibrit çalışmayı kalıcı hale getireceklerini açıklayan Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Artık çalışanlarımızın üçte biri haftanın iki veya üç günü evden çalışacak. Ancak müşteriye dokunan çalışanlar bu modele tabii olmayacak” dedi.

Bankacılık sektörünün ve Garanti BBVA’nın pandemi döneminde çalışan sağlığını birinci sıraya koyup, müşteriye kesintisiz hizmet vererek iyi yönettiğini de sözlerine ekleyen Baştuğ, bu dönemde sektöre yönelik eleştirilere ise, “Pandeminin başladığı günden bugüne 1.5 milyon müşterimizin 45 milyar TL’lik borcunu yapılandırdık. Bunun 40 milyar TL’si 2020 yılında gerçekleşti. Şu anda da yapılandırma için gelen hiç kimseye yok demiyoruz” yanıtını verdi.

Sürpriz bir gelişme yaşanmazsa bu yıl Türkiye ekonomisinde istikrarın süreceği öngörüsünde de bulunan Recep Baştuğ ile pandemi sürecini, Garanti BBVA’yı ve ekonomiye ilişkin beklentilerini konuştuk...

Pandemi öncesinde Genel Müdürlük koltuğuna oturdunuz. Yeni bir genel müdür olarak mutlaka öncelikleriniz vardı, pandemi neleri değiştirdi?

Bu tür büyük kurumların stratejileri kişiden kişiye çok değişmez, değişmemelidir de. îş yapma şekillerinde değişiklikler olabilir. Benim burada en çok yapmak istediğim zaten iyi olduğumuz bir konu olan müşterinin yanında olan banka imajını daha da ileri taşımaktı.

Pandemi döneminde tabii dijital öne çıktı. Normalde 4-5 yıla sığacak bir dijital dönüşüm bir yılın içinde oldu. Bizim dijitalden yapılan işlem adetlerimiz 2019 sonuna göre yani 1.5 yılda yüzde 50’ye yakın arttı.

Hali hazırda Garanti BBVA’nın toplam müşteri adedi 19 milyon. Dijital müşteri adedimiz ise 10 milyonu aşmış durumda.

Toplamın içinde şubeden yapılan işlemler düşerken, dijitalden yapılan işlemler inanılmaz arttı. Bunun iyi tarafı kalıcı olması. Çünkü artık dijitalin rahatlığına alışan bir müşteri şubeye gidip şubede beklemez. Tabii 25 yıldır yatırım yaptığımız dijital altyapımız da buna çok müsaitti. Ama açık söyleyeyim, bu kadar büyüme beklemiyorduk.

Pandemi döneminde en büyük bütçeyi nelere ayırdınız?

Pandemi döneminde biz en büyük bütçeyi çalışma arkadaşlarımıza temin ettiğimiz bilgisayarlara ayırdık. Arkadaşlarımızın hepsinin elinde Ipad’ler vardı. Pandemi nedeniyle onları evlerden çalışmak zorunda kaldığımız ortamda biz herkese bir tane notebook verdik. Ve bir anda 7 binin üzerinde bir notebook satın alması gerçekleştirdik. Pandemi döneminde teknoloji tarafında parayı en çok nereye harcadınız derseniz çalışma arkadaşlarımıza verdiğimiz bilgisayarlara harcadık derim. Şu anda herkes de notebook var.

Tabii burada bizim şöyle bir avantajımız oldu. İspanya bizden bir ay önce pandemiyi yaşamaya başladı, öyle olduğu için de onlar bize olacakları sürekli haber verdi. Şunlar yaşanacak, buna hazırlık yapın diye. Biz de Bankalar Birliği'nde Ispanya’dan aldığımız tüm bilgileri paylaştık. Bir başkası başka tecrübesini getirdi şunu yapıyoruz diye. Bu dönemde genelde sektör olarak ortak hareket ettik.

Örneğin biz dedik ki şubelere müşterileri kontrollü alalım. Eğer bunu tek başımıza yapsaydık müşterilerimizden çok büyük tepki alırdık. Ama herkes birlikte yapınca müşteri tüm bankaların bunu yaptığını gördü ve daha anlayışlı oldu. Bizim buradaki amacımız önce çalışma arkadaşlarımızı, ardından müşterimizi korumaktı.

İlk başlarda bir çalışanımız hasta olduğunda şubeyi 14 gün kapatıyorduk. Sonra testler gelişti. Arkadaşlarımızı yedeklemeye başladık. Şubedekiler hasta olunca diğer arkadaşlarımız şubelere geldi. Bir ara çalışan sayısını yüzde 30’a kadar düşürdük. Müşteriler kesintisiz hizmet aldılar önemli olan da bu. Biz bu sayede hibrit çalışmaya inanılmaz hazır hale geldik.

Bankalar pandemi döneminden olumsuz etkilenen bireyler ve kurumlar için yapılandırma yaptığını açıkladı. Ancak sektör bu konuda çok sayıda eleştiri de aldı. Siz ne kadarlık bir destek sağladınız? Bu eleştiriler hakkında ne diyeceksiniz?

Toplam yapılandırdığımız tutar 1.5 milyon adet kredi ve 45 milyar TL bakiyeye ulaştı. Şunu söyleyebilirim; biz 2020’de gelip de yapılandırma isteyen hiç kimseye yok demedik. BDDK da önümüzü açtı, biz de çok rahat hareket ettik. Şu anda da bize yapılandırma için gelene hala yardımcı oluyoruz. Ama bu tutarın üçte ikisi pandeminin başladığı 2020’nin Nisan ile Eylül ayları arasında oldu. Ondan sonra azala azala gitti. Biz sene sonuna 40 milyara yakın rakamla bitirdik. Bu yılın altı ayında ise 5 milyar TL’lik yapılandırma yapmışız. Dolayısıyla bu altı aydaki 5 milyarda standart bir şey her zaman yaptığımız rakam.

O yapılandırdığımız 1.5 milyon insanın yüzde 90’ından fazlası da paralarını gününde ödedi. Yapılandırdığımız portföyle biz bir problem yaşamadık. Güzel tarafı da bu.

Ayrıca genelde kim nasıl istiyorsa isteğine uygun yapılandırma yaptık. Şu anda da biri gelse ve şu şekilde yapılandırmak istiyorum dese hiç kimseye yok demiyoruz. Bu bankacılığın standardına döndü. 19 milyon müşterimiz var. Sosyal medyada 100 kişi sorununu, sıkıntısını paylaşıyor. 500 kişi 1000 kişinin bizden kaynaklı veya onlardan kaynaklı sorunları olduğunda sosyal medyada büyük yankı buluyor. Ancak, pozitif bir gelişme şu, pandemi öncesi döneme göre şikayet adetlerimizde yüzde 6 düşüş yaşadık. Keşke sosyal medyada pozitif yorumlar yer alsa. Çünkü biz milyonlarca müşteriye hizmet veriyoruz.

Pandeminin gölgesinde bir yıl daha geçiriyoruz. Bankacılık sektöründe sorunlu kredilerde artış var mı?

Sorunlu krediler konusunda bankalar 2020’de çok ciddi karşılık ayırdılar. 2020’de ayrılan karşılıklar nedeniyle banka bilançolarının çok zarar görmeyeceğini düşünüyorum. Ama sorunlu kredi oranlarımız bir miktar artacak.

BDDK’nın 180 gün uygulamasından dolayı stoktakilerden bana göre 70-75 baz puan yükseliş görebiliriz. Onun dışında bir kötüleşme olacağını düşünmüyorum. Şu anda sektörün sorunlu kredi rasyosu 3.9 civarında. Bu 4.75’lere kadar yükselir diye tahmin ediyorum. 4.75 yüksek bir oran ama karşılıkları ayrıldığı için bankaların bilançoları ve mali yapılarını rahatsız etmeyecektir.

Garanti BBVA yılı nasıl tamamlayacak?

Biz sektör büyümelerinin üzerinde ve dengeli büyüyeceğiz. Herhangi bir işkolu vayrımı yapmadan bilançoyu dengeli tutacağız. Bundan sonra bizim bilançomuz ağırlıklı TL cinsinden büyüyecek, döviz cinsinden bir kredi büyümesi beklemiyoruz. Her sene pazar payımızı büyütmeyi hedefliyoruz. Sektör yüzde 15 gibi büyüyecek biz yüzde 20’nin üzerinde büyüyeceğiz. Sektörde şu ana kadar bireysel önde gitti. Ancak bu iş sadece bireyselle gitmez. Bizim bilançomuz ise çok daha dengeli büyüdü.

“İhracat çok iyi gidiyor"

Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, "Türkiye 2021 yılını nasıl kapatacak" sorumuza ise şu yanıtı verdi:

"2021'i Türkiye muhtemelen yüzde 8- 9'luk bir büyüme ile tamamlayacak. Bankaların ana büyüme kaynağı TL krediye döndü. Yabancı kredinin payı artık Türkiye'de küçülüyor. TL kredilerde büyüme oranının da yüzde 15'lerde olacağını düşünüyorum. Bu bireyselin tüzel taraftan bir çıt daha önde olacağı bir büyüme şekli olacak. Yani o yüzde 15'in yüzde 60'ı bireyselden gelecektir. Faiz oranlarının senenin sonunda düşeceğini öngörüyorum. Bir kere yılsonu enflasyonu yüzde

16 olacak. Enflasyondaki düşüş ekim ayı ile birlikte başlayacak. Baz etkisi ile düşüş gerçekleşecek. Buna bağlı olarak biz bu seneyi 100 ile 150 baz puan bir düşüş ile kapatacağımızı ve bunun da yılın son çeyreğinde gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Yüzde 19’dan, yüzde 18-17.50'lere iniş görebiliriz.

2022 yılsonunda ise enflasyonda yüzde 11’leri görürüz diye düşünüyoruz. Ona göre faiz düşüşü de devam edecek. Bu faiz düşüşü tüzel tarafın kredi talebini canlandırır. Bireysel tarafta çok fazla bir şey değiştirmez ama tüzel tarafı canlandırır. Dolayısıyla 2022 kredide biraz daha büyümenin olacağı ve bunun tüzel taraf ağırlıklı olacağını düşünüyorum.

İhracat çok iyi gidiyor, 200 milyar doları geçti. Turizm tüm olanlara rağmen 20 milyar doların üzerinde yılı tamamlayacak gibi görünüyor.

Kamu mâliyesi disiplinini pandemi ortamında bile çok iyi performans gösterdiğini düşünüyoruz. Bütçe açığının yüzde 3,5‘un altında olacağını öngörüyoruz.

Geçtiğimiz yıl 37 milyar dolar civarında bitirdiğimiz cari açığın yılsonunda 22 milyar dolar olmasını bekliyoruz. Bunlar güzel gelişmeler."

Biz bireysel ağırlıklı büyümedik. Bazı banka bilançoları var, üçte ikisi bireyselden geliyor. Sürdürülebilirlik konusunda çok önemli projelere imza attınız. Şu anda karbon nötr bankasınız. Somut kazanımlarınız ve projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?

Artık yurtdışında bütün büyük bankaların tüm stratejilerinde sürdürülebilirlik var. Dünyada böyle bir trend var ve bunun önüne geçme şansımız yok. Çünkü 1.5 derece ısınma gerçekleşirse bugün başımıza gelenler gelecek. Marmara’da müsilajın, orman yangınlarının nedenleri bu.

Bizim bu konuda ciddi altyapımız vardı. Çünkü Türkiye’de şu an hali hazırda çalışan rüzgar santrallerinin yüzde 25’ini biz finanse etmişiz. Bu çok büyük bir oran. Toplam yenilenebilir enerjiye yaklaşık 5.6 milyar dolar kredi verdik. Sürdürülebilir fi-nans konusunda da birçok ilke imza attık, örneğin, Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik bonosunu çıkarttık. Sürdürülebilir kriterlerine endeksli sendikasyon kredisi, cinsiyet eşitliği kredisi, Yeşil kredi yapısını hayata geçirdik. Ayrıca bireysel tarafta çevreci taşıt ve konut kredisi çıkarttık. Bu sene bireysel çatı GES ve bina yalıtım kredisi gibi inovatif ürünlerimizi de kullandık.

Banka olarak 2020 senesinde tüm enerji ihtiyacımızı yenilenebilir kaynaklardan sağlamaya başladık. Yani şu anda 809 şube, 46 binada toplam 73 milyon KW saatlik enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir enerjiden karşıladık. Yüzde 100 karbonsuz banka olmak için ayrıca karbon kredisi de satın aldık. Şu anda Türkiye’nin ilk karbon nötr bankasıyız. Ayrıca biz Türkiye’de kömürü finanse etmeyeceğini açıklayan ilk bankayız.

Hakim ortağımız BBVA’nın 2025 yılına kadar 200 milyar euro sürdürülebilir kredi finansmanı yapmak gibi bir hedefi var. Biz de kendimizce bunun içinden bir pay alacağız. Biz bu sene sonuna kadar sanıyorum sürdürülebilirlik kapsamında 1 milyar dolara yakın finansman yapmış olacağız. Bu işin daha başındayız, buna daha da fokuslanacağız.

Bu yıl personel politikanız ne olacak?

Bizim bugün 22 bin çalışan arkadaşımız var. Bizim büyüklüğümüzde bir bankada normal yıllarda yüzde 6 ile 7 arasında bir personel devinimi olur. Bunların bir kısmı performanstan, bir kısmı da kendi istekleri ile gider. Yüzde 6 dediğiniz zaman 22 bin kişilik bankada zaten 1300-1400 kişi her sene azalır. Ama yine 22 bin kişide kalırız çünkü her sene aynı sayıda personel alırız.

Bizde ortalama her ay 100 kişi ayrılır 100 kişi ise işe başlar. Burada önemli olan sayıyı korumaktır. Bu 100 kişinin 70'i de kendi istiği ile gider. 30 kişisi ile de performans nedeniyle biz yollarımızı ayırırız.

Bizim eleman azaltmaya yönelik bir politikamız yok. Banka çok iyi durumda, böyle bir ortamda eleman çıkartmak bizim yapacağımız iş değil.

“Hibrit çalışma kalıcı olacak"

1 Eylül itibariyle hibrit çalışmayı kalıcı hale getirecekleri bilgisi de veren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, bu konuda şu açıklamayı yaptı:

"Genel Müdürlük binamızda pandemi öncesinde 1750-1800’e yakın personel çalışıyordu. Şu anda 120 kişi var. Kalanların hepsi evden çalışıyor. Artık tüm dünya hibrit çalışmaya geçiyor. Bence bu kalıcı bir hal alacak. Biz de bu konuya çalışıyoruz. Biz 1 Eylül'de pandemi müsaade ederse hibrit modelimize başlıyoruz. 1 Eylül'de buna geçtiğimizde bu binada yaklaşık 1000 kişi çalışacak.

Planlarımıza göre bu tarihten sonra toplam çalışanlarımızın üçte biri hibrit modelle çalışacak. Bu da 22 bin çalışanın 7-8 bini demek. Ama yüzde 100 evden çalışma modeli yok. Muhakkak haftanın belli günleri 2, 3 gün görevine göre değişir şekilde ofislere gelinecek. Ama her şekilde bazı görevler yani müşteriye dokunanlar bu modele tabii olmayacak. Çünkü müşteri fıziken geliyor ve senin onu evde karşılama şansın yok. Zaten bugün genç jenerasyon işe girerken ilk hibrit çalışma imkanı var mı diye soruyor. Tercihi hibrit oluyor. Tabii bunun avantajları ve dezavantajları da var. Bence avantajı bankaların maliyetlerini daha kontrol altına alması olacak. Şu oturduğumuz bina (Genel Müdürlük binası] normalde 1800 kişi ile çalışan bir bina. Artık bin kişi ile çalışacak. O zaman bu bina ve bunun gibi birçok binamız açığa çıkacak. Biz şu anda kira verdiğimiz bazı yerlerden çıktık. Örneğin iştiraklerimizi dağılmış tüm organizasyonlarımızı kiraladığımız yerlerden bu binaya ve Pendik'teki Teknoloji üssümüze taşıdık. Şimdi bu iki bina bizim tüm iştiraklerimizin ofis ihtiyaçlarını karşılıyor.

Dezavantajlı tarafı ise bence ileriye dönük personel yetiştirme ve onlara kurum kültürünü aşılamada yaşanabilir. Bizim buraya özel fokuslanmamız lazım.

Fakat buralar da halledilebilir diye düşünüyoruz. Arkadaşlarımız bu konuda ciddi ciddi çalışıyorlar şu anda. 1 Eylül itibariyle çalışma arkadaşlarımızın en az yüzde 70'inin iki doz aşısını olmuş full çalışabilecek durumda işe başlayacağını başlıyoruz. O yüzden rahat hareket ediyoruz. Bu aşılamalar olmasaydı biz hibrite geçemezdik. Şubelerdeki insanları yüzde 30'lara indirmiştik. Şu anda da şubelerde yüzde 75'lerde çalışıyoruz. Şu https://medium.com/@myfikirler adresini takipte kalın.

ESİN ÇETİNEL

—————

Geri